top of page
  • Yazarın fotoğrafıÖnder

Everest Ana Kamp Yürüyüşü (Everest Base Camp Trek) - Tüm detaylarıyla


Dünya’nın en ünlü yürüyüş rotalarından biri, belki de en ünlüsü olan Everest Ana Kamp Yürüyüşü (Everest Base Camp Trek) ile ilgili tüm detaylı bilgileri buradan paylaşmaya çalışacağız.


Himalaya Dağları’nın muhteşem coğrafyası içinde yaklaşık 15-16 gün süren bu yürüyüşte; Dünya’nın çatısı olan Everest Dağı’nı uzaktan görmek, izlemek ve tırmanıcıların 2,5-3 ay yaşadıkları ana kampı ziyaret etmek, Ganj Nehri’nin doğduğu yer olan Khumbu Boğazı boyunca Everest’in yanında yeralan diğer birkaç 8.000 metrelik Dağı ve başka ünlü Himalaya doruklarını görmek, dağ halkı şerpaların (Sherpa) köylerini ziyaret etmek, onların kültürlerine dokunmak, yürüyüş boyunca Budizm'e ait tapınakları, stupaları ziyaret etmek bu 15 gün boyunca bizi bekleyen ödüllerden sadece bazıları.

Muhteşem dağlar ve dua bayrakları tüm Everest Bölgesi'nde en sık gördüğümüz şeyler.

Bu yazı içerisinde hangi bilgilere ulaşacaksınız?


1) Nepal neresi? Nasıl bir ülke?

2) Nepal için vize gerekiyor mu?

3) Everest adı nereden geliyor ve tırmanış tarihçesi nedir?

4) Neden Everest Ana Kamp yürüyüşü?

5) Everest Ana Kamp Yürüyüşü rotası nasıldır, nerede başlar, nerede biter?

6) Yürüyüş zor mu, herkes yapabilir mi?

7) Yüksek irtifa etkileri nelerdir? Nasıl başa çıkılır?

8) Yürüyüş için yanıma ne almalıyım? Hangi malzemeler gerekli?

9) Hangi mevsimde gidilmeli?

10) Kendi başınıza gitmek mi? Rehberli bir tura dahil olmak mı?

11) Everest Ana Kamp yürüyüşü ne kadara mal olur?

12) Yürüyüş ipuçları ve ilave bilgiler.

13) Everest ile ilgili filmler.

14) Bizim Everest Ana Kamp yürüyüş güncemiz.


1) Nepal neresi? Nasıl bir ülke?


Nepal, belki de Dünya’nın en ilginç bayrağına sahip, Çin, Hindistan arasına sıkışmış küçücük, dağlık bir ülkedir. Başkenti ve en büyük şehri Katmandu’dur.


Ülkenin büyük bir bölümü dağlık olduğundan tarıma elverişli değildir. Genelde tepeler, dağlar teraslanarak tarla alanları oluşturulmuştur. Alçak, sulak kesimlerde pirinç, çay, yüksek dağlık kesimlerde mısır, patates en çok yetiştirilen tarım ürünleridir. Hatta yüksek kesimlerde bizim de rastgeldiğimiz üzere, şerpa köylerinde neredeyse sadece patates haşlama ile beslenilmektedir.

Sanırız Nepal'de hayatımızın en lezzetli patateslerini yedik. :)))

Nepal, dev endüstrilere sahip iki büyük ülkenin arasına sıkıştığı için dış ticaret, sanayi vb. alanında da çok gelişmemiş ve ülkenin nüfus yoğunluğu da buna eklenince Dünya’nın en fakir ülkelerinden biri haline gelmiştir. Kişi başı yıllık 700 USD gelir ile en fakir 20 ülkeden biridir. (Afrika Kıtası dışında bir tek Afganistan ve Nepal var bu listede.)


147.000 m2 yüzölçümü ile ülkemizin yaklaşık 1/5’i kadardır, buna rağmen nüfusu neredeyse 30 milyona yaklaşmaktadır. Bu nedenle nüfus yoğunluğu bakımından kalabalık bir ülke denebilir.


Para birimi Nepal Rupisidir (NPR) ve 2019 kurlarına göre 1 USD=114 NPR

1 TL = 20 NPR’ye karşılık gelmektedir.

1.000 Nepal Rupi'si ve Everest Dağı.

Saat dilimi olarak Türkiye saatinden 2 Saat 45 dakika ileridedir.


Çoğu kişi tarafından bilinenin aksine ülkenin büyük çoğunluğu (%80) Budist değil, Hindu'dur. Budizm genelde dağlık bölgelerde, Himalaya bölgesindeki şerpa (sherpa) halkı arasında yaygındır. Zaten şerpalar da Tibet’ten dağları aşıp Nepal’e göçmüşlerdir ve Tibet Budizmi’ni de beraberlerinde getirmişlerdir.


Ana dili Nepalce (Nepali) olsa da farklı bölgelerinde onlarca farklı dil konuşulmaktadır. Örneğin Everest Ana Kamp yürüyüşü bölgesindeki şerpa halkı tamamen farklı bir dil konuşmaktadır.


Büyük çoğunluğu dağlık bir ülke demiştik ve Dünya’nın en ünlü ve yüksek dağ silsilesi olan Himalaya Dağları’nın da önemli bir bölümü bu ülkenin sınırları içinde kalmaktadır. Dolayısı ile Dünya’nın çatısı Everest (8.848 m) ile beraber 8.000 metreden yüksek 14 zirvenin toplam 8’i Nepal sınırları içerisinde bulunur. Everest haricinde bu dağlar; Kanchenjunga (8,586 m – 3.en yüksek), Lhotse (8.516 m – 4.en yüksek), Makalu (8.463 m – 5.en yüksek), Cho Oyu (8.201 m – 6.en yüksek), Dhaulagiri (8.167 m – 7. En yüksek), Manaslu (8.163 m – 8. En yüksek), Annapurna (8.091 m – 10. En yüksek) zirveleridir.


Everest Ana Kamp yürüyüşü boyunca bu dağlardan Everest ve hemen yanındaki Lhotse birçok noktadan görünmektedir. Ayrıca Khumbu Boğazı boyunca farklı yüksek noktalardan, yüksek geçitlerden Cho Oyu, Makalu ve Kanchenjunga Dağları’nı da görmek mümkün olabilmektedir.

Muhteşem Himalaya dorukları tüm yürüyüş boyunca bize harika manzaralar sunuyor.

Nepal, eğitim seviyesi ve okuma yazma oranı çok düşük bir ülkedir. Fakat buna rağmen, Hindistan ve İngiliz etkileşimleri ile beraber ülkenin en büyük gelirinin turizm olması sebebiyle İngilizce konuşma oranı oldukça yüksektir. İngilizce bilen bir insan Nepal’de iletişim zorluğu yaşamaz diyebiliriz.


Nepal, oldukça fakir bir ülke olması, milyonlarca kişinin açlık sınırının altında yaşaması, elektrik, temiz su gibi temel ihtiyaçlardan yoksun olmasına rağmen genelde çok cana yakın, mutlu, neşeli ve çok çok saygılı insanlardır.


Tüm bu maddi olumsuzluklara rağmen Nepal, en büyük şehri Katmandu da dahil olmak üzere güvenli bir ülke denebilir. Öyle Güney Amerika ülkelerine has korku hikayelerine burada pek rastlanmaz. Tabii ki yankesicilik, kapkaç v.b. adi suçlar her yerde olduğu gibi burada da görülebilmektedir. Genel seyahat kurallarına uyduktan sonra Nepal’de güvenli ve sorunsuz bir şekilde seyahatinizi tamamlarsınız.


Unutmadan Nepal’in bir deprem ülkesi olduğunu da söyleyelim. Ülkede sık sık irili ufaklı deprem gerçekleşmektedir. En son Nisan/2015’te gerçekleşen 7.8’lik deprem özellikle kırsal alanlarda ve Katmandu’nun merkezindeki tarihi tapınaklar ve yapılarda ciddi hasar yol açtı. Bu depremde 9.000 kişi hayatını kaybetti.


Ayrıca muson yağmurlarının etkili olduğu yaz aylarında gidilmemesi uygun olacaktır.


2) Nepal için vize gerekiyor mu?


Nepal hemen hemen tüm ülkelerden istediği gibi Türk Vatandaşlarından da vize istemektedir. Aslında bu vize öyle Schengen Vizesi gibi değil de aslında bir ayak bastı parası gibi düşünülebilir. Sonuçta Nepal’in en büyük geliri turizm ve ülkeye girenlerden alınan bu para da aslında bir nevi gelir kapısı olmuş.


Sadece para almak için oluşturulmuş bir vize olması sebebiyle Nepal vizesi kapıda alınmaktadır. İndiğiniz havalimanında (büyük ihtimalle Katmandu Tribhuvan) vize işlemleri bölümünde kapıda bu vizeyi bir zorluk yaşamadan alabilirsiniz.

Görsel alıntıdır.

Vizeyi almak için 2 adet vesikalık fotoğraf gerekmektedir. Toplam kalacağınız güne göre azami 90 gün olmak üzere (15/30/90) ödeyeceğiniz ücret değişecektir.

http://www.nepalimmigration.gov.np/page/tourist-visa resmi sitesine göre 2019 yılı için;


15 Gün – 30 USD

30 Gün – 50 USD

90 Gün – 125 USD


Vize Uzatma Ücretleri

Turist vizesi uzatma ücretleri asgari 15 gün olmak üzere, 45 USD ve ilave her gün için 3 USD’dir. Ayrıca belirttiğiniz günden daha fazla kalmışsanız gecikilen gün başına 5 USD ceza uygulaması var.


Vize işlemlerinin para ödemek ve bir form doldurmak dışında hiç bir zorluğu olmamasına karşın, Nepal’deki bilgisayarların, sistemlerin, neredeyse 20-30 yıl öncesine ait olması, işlemlerin çoğunun elle yazarak ve manuel takip edilmesi ve hemen hemen tüm ülkelerden vize istenmesi sebebiyle genelde havalimanında büyük bir keşmekeş olmaktadır. Bazen saatlerce süren kuyruklarda beklemeniz gerekebilir.


Havalimanı içinde de çektirmek mümkün olmasına rağmen, bu keşmekeşin içinde daha fazla kaybolmamak için siz siz olun yanınızda 2 adet vesikalık fotoğrafınızı götürün. Bir de form doldurmaktan bahsetmiştik ve o kısımda da rahat etmek için yanınızda mutlaka bir tükenmez kalem bulunsun.


Ayrıca detayını bilmesek de Türkiye'deki konsolosluktan da vize alınabilmesi mümkün. Gerçi bizce gerek yok fakat yine de gitmeden almak isteyenler için de bu bilgi burada dursun.


3) Everest adı nereden geliyor ve tırmanış tarihçesi nedir?


Everest! Dünyamızın çatısı! Avrupalı’lar tarafından ilk keşfedildiği 19. Yüzyıldan beri tüm macera tutkunlarının bir gün zirvesinde olmayı hayal ettiği zirve...


Aslında orijinal adı herkesin bildiği gibi Everest değil. Tibetliler ona Chomolungma (Dünya’nın Ana Tanrıçası), Nepalliler ise Sagarmatha (Cennetin Zirvesi) diyorlar. 1800’lü yılların ortalarında İngiliz kaşifler bölgede incelemeler yapıp seferler düzenlemişler. O zamanlar bu zirveye Peak XV (Zirve 15) ismi verilmiş ve bu dağın Dünya’nın en yüksek dağı olduğu bilinmiyormuş. Daha sonra 1865 yılında bölgede uzun yıllar çalışan, haritalama ve keşifler için seferler düzenleyen İngiliz George Everest’in isminin bu zirveye verilmesi kararlaştırılmış ve artık tüm dünya bu dağı Everest ismiyle tanır olmuş.


Yine kaşifler ve maceracılar, dağın Dünya’nın en yüksek dağı olduğunun anlaşıldığı günden itibaren zirvesine çıkmak için hayaller kurmaya başlamışlar. 20. Yüzyılın başlarında yine ilk olarak İngiliz kaşifler dağa seferler düzenlemiş, fakat hiçbiri zirveye çıkma konusunda bir gelişme kaydedememiş.


1920’lere gelindiğinde İngiliz dağcı ve kaşif George Mallory dağa bir çok sefer düzenlemiş. Bazı seferlerinde 8.000 metreyi aşmış ancak bir türlü zirveye ulaşmayı başaramamış. Ta ki o meşhur 1924 tırmanışına kadar. Bu sefer Mallory yanına genç dağcı Andrew Ervine’ı almış. Bu tırmanışta o güne kadar ulaşılan en yüksek noktaya ulaşılmış ve en son zirvenin sadece 245 m aşağısında görüntülenmişler fakat daha sonra bir daha ikisinden de haber alınamamış. Mallory’nin cesedi bu olaydan tam 75 yıl sonra, 1999’da bulundu. Cesedi bulunduğunda, üzerinden çıkan eşyalara, düşme açısına, kullandığı malzemeler v.b birçok doneye göre Mallory'nin Everest’e çıkan ilk insan olduğu düşünülüyor fakat hiç bir zaman bu ispatlanamadığı için resmi kayıtlara geçirilememiş. Partneri Irvine’ın cesedi ise hala bulunamadı, muhtemelen dağın eteklerinde bir yerlerde ve bir gün ortaya çıkmayı bekliyor. Tüm dağcılık hikayelerinin en acıklılarından biri olan bu tırmanışın çok güzel bir belgesel filmi var. The Wildest Dream. Zaten bu filmi aşağıda önerilen filmler listesinde belirttik.

1924 ekspedisyonundan bir kare. (Görsel alıntıdır)

Bu acı olaydan sonra onlarca kez daha tırmanış seferleri düzenlenmiş ancak hiçbiri Mallory ve Irvine kadar yaklaşamamış bile. Bunun sebeplerinden bir tanesi de daha kolay olan güney yüzünün Nepal hükümeti tarafından tırmanışa kapatılması olmuş. 1953 yılına gelindiğinde şerpa Tenzing Norgay ile Yeni Zelanda’lı Edmund Hillary artık tırmanışa izin verilen güney yüzünden 26 Mayıs 1953 yılında zirveye ulaşmayı başarmış. Günümüzde her türlü lojistik imkan, haberleşme, gelişen kıyafet ve malzemeler, oksijen sistemleri ile bile çok zorlu bir tırmanış olan Everest tırmanışının, o günkü koşullarla yapılabilmiş olması gerçekten takdire şayan. Fakat bundan 30 sene önce Mallory ve Irvine’ın hem de kuzey tarafından yaptıkları ve belki de tarihe geçmeden zirveye çıktıkları tırmanışın büyüklüğü ve önemi daha iyi anlaşılıyor.

Sir Edmund Hillary ve Tenzing Norgay'in ilk Everest tırmanışından bir kare. (görsel alıntıdır)

1950’lerden sonra dağa bir çok sefer düzenlenmiş. Dağcılık teknikleri, malzeme ve kıyafetler ile teknolojinin gelişmesiyle birlikte takip eden yıllarda başka başka ekipler ve dağcılar zirveye ulaşmayı başarmışlar. Bundan sonra yeni bir sorun başlamış. Bu zirveye oksijensiz çıkılabilir mi? Doktorların ve bilim adamlarının bir çoğu bunun imkansız olduğunu söylemişler ve buna bağlı denemeler de hep olumsuzluklarla, hatta ölümle bitmiş. Efsanevi dağcı Reinhold Messner 1970’lerin başında bunun mümkün olduğunu açıklamış ama tabi ki yine bilim çevreleri bunun imkansız olduğunu yinelemişler. 1978’de Messner, partneri Habeler ile birlikte dağın oksijen kullanmadan ilk çıkışını gerçekleştirip tüm dağcılık ve bilim camiasını şoka uğratmışlar. Daha sonra bu sefer kuzey tarafından ve muson dönemi Messner, yine oksijensiz olarak dağın ilk solo çıkışını gerçekleştirmiş. Daha sonra Polonyalılar ilk kış tırmanışını yapmışlar.


Bugün Everest’e oksijensiz çıkmak neredeyse normal hale geldi. Bunu yapabilen onlarca dağcı var. Halen Everest için yapılamaz ve imkansız denen şeyler de bir gün yapılacak. İnsanlar da teknoloji gibi gelişiyor ve sınırları genişliyor.


İşte tüm bu efsanelere konu olan, içinde acı-tatlı maceralar barındıran efsanevi Everest Dağı’nın zirvesine ulaşmak bugün bile halen oldukça zor ve tehlikeli. Everest’e ilk ticari ekspedisyonların başladığı 90’lı yıllardan beri bu dağa bir çok amatör dağcı çıkmış fakat ünlü Everest filminde de bahsi geçen (aslında ünlü olan kitabından uyarlama) 1996 Everest felaketinden sonra bu ticari ekspedisyonlar oldukça sorgulanır olmuş. Hatta ticari turlara bir süre dağ kapatılmış. Günümüzde halen her yıl onlarca kişi bu ticari tur operatörleri eşliğinde, tüm lojistik destekleri sağlanarak, yüksek irtifa şerpa yardımcılar eşliğinde dağın zirvesine tırmanıyor. Her şeye rağmen yine de dağda yüksek irtifa, kötü hava, çığ, donma, tecrübesizlik, aşırı güven, kötü organizasyon v.b. sebeplerle onlarca kişi de hayatını kaybediyor.


4) Neden Everest Ana Kamp yürüyüşü?


Everest’in zirvesine çıkmak, bizim gibi dağlara ve dağcılığa gönül vermiş kişiler için bile çok çok uzak bir hayal. Öncelikle Everest için gerçekten tam fit, sağlıklı ve çok antrenmanlı olmalısınız. Ayrıca dağcılık tekniğiniz yeterli ve bünye olarak da yüksek irtifaya genel dayanıklılığınız yüksek olmalı. Tüm bunları sağlasanız bile, bu dağa bir ticari ekspedisyonla katılmanın toplam masrafı 40.000 – 70.000 USD arası. Ayrıca yaklaşık 2.5-3 ay evden uzakta bir çadırda yaşamanız gerekiyor. Tüm bunların sonunda zirveye çıkacağınızın bir garantisi de yok. Kötü bir hava periyodu ile sadece ana kamptaki çadırlarda birkaç ay yatıp hiç bir şey yapmadan evinize dönme ihtimali var. Tabii ki zirveye 50 metre kala geri dönmeniz gerekeceği ya da belki hiç eve dönemeyebileceğiniz gerçeği gibi.


İşte Everest Dağı’na çıkan azınlıktan o ya da bu sebeple bir tanesi olamayan binlerce insan (ki ilk tırmanışı yapan Norgay ve Hillary de aynı bugünkü ana kamp yürüyüş rotasını izlemişlerdir.), Dünya’nın çatısını kendi gözleriyle görmek, dağa çıkan dağcıların da yürüdüğü bu rotayı ana kampa kadar takip etmek, aynı zamanda bölge halkı olan şerpaların köylerinde kalıp kültürleri ile iç içe olmak hem de Himalaya’nın muhteşem dorukları ve manzaralarını izlemek için her yıl bu bölgeye gelip bu ünlü trekking rotasını yürüyorlar.

Hem içinde Everest olması hem de kendi başına patikalar, manzaralar, nehirler, köprüler, karlı zirveler, bitki örtüsü, yaban hayatı vb. ile muhteşem bir coğrafya olması, bu yürüyüş rotasını bu kadar ünlü yapıyor. Bir çok kaynağa göre ölmeden önce yapılacak şeyler arasında sıklıkla adı geçen bir faaliyet Everest Ana Kamp yürüyüşü.


Her ne kadar sadece patika yürüyüşünden ibaret olsa da; gerek uzun süresi, gerek coğrafi koşullar, kuru havası, gerekse de çıkılan yüksek irtifa nedeniyle aslında bir çok insan için hayli zorlayıcı bir faaliyet. Bu nedenle Everest Ana Kamp yürüyüşünü tamamlamak oldukça prestijli ve övgüyü hak eden bir dayanıklılık testi ve torunlarınıza anlatabileceğiniz bir macera.


5) Everest Ana Kamp Yürüyüşü rotası nerede başlar, nerede biter, kaç gün sürer?


Everest Ana Kamp yürüyüşü 2.860 metredeki Lukla kasabasından başlar ve 5.364 m yüksekliğindeki Everest Ana Kampı’nda son bulur. Gidiş-geliş yaklaşık 130 Km’dir. Her gün ortalama 15 km ve 4-8 saat arası yürünür.

Everest Ana Kamp yürüyüş rotası

Standart program genelde şu şekildedir:


1.Gün Kathmandu (1.400 m) – Lukla(2.860m) – Phakding yürüyüşü (2.610m) / 8 km yürüyüş – 4 saat

2.Gün Phakding (2.610 m) – Namche Bazaar yürüyüşü (3.440m) / 10 km yürüyüş – 7 saat

3.Gün Namche Bazaar (3.440 m) – Dinlenme ve aklimatizasyon (3.440m) / Dinlenme günü ancak genelde bugün Everest View Hotel ya da Khumjung Köyü’ne yürüyüş yapılıyor. (Efor sarf etmek yükseğe uyumu hızlandırır.)

4.Gün Namche Bazaar (3.440 m) – Tengboche yürüyüşü (3.867m) / 8 km yürüyüş – 6 saat

5.Gün Tengboche (3.867 m) – Pheriche yürüyüşü (4.371m) / 10 km yürüyüş – 6 saat

6.Gün Pheriche’de (4.371m) dinlenme ve aklimatizasyon /Bugün Dingboche’ye yürüyerek bakış noktasından dağlar izlenebiliyor.

7.Gün Pheriche (4.371 m) – Lobuche yürüyüşü (4,928m) / 7 km yürüyüş – 6 saat

8.Gün Lobuche (4.928 m) – Gorakshep (5.160m) & Everest Ana Kamp (5.364m) / 15 km yürüyüş – 8-10 saat

9.Gün Kala Pathar Tepesi (5,650 m) – Pangboche (3.985 m) / 15 km yürüyüş – 8-10 saat

10.Gün Pangboche (3.985 m) - Namche Bazaar (3,440m) / 15 km yürüyüş – 6 saat

11.Gün Namche Bazaar (3.440 m) – Phakding (2.610m) / 10 km yürüyüş – 4 saat

12.Gün Phakding (2.610 m) – Lukla (2.860m) / 8 km yürüyüş – 3 saat

13.Gün Kathmandu’ya Uçuş


Günlerce yürüyüşün ardından ulaşılan nokta. Everest Ana Kampı 5.364 m

Yürüyüşün toplamı 13 gün kadar sürer. Katmandu’ya geliş-gidiş için de en az birer gün eklendiğinde asgari 15 gün gerekli diyebiliriz. Tabii ki bu bizim de gerçekleştirdiğimiz standart bir program örneğidir. Genellikle turlar da bu program üzerinden yürüyüşü gerçekleştirirler. Programı kısaltıp, uzatmak ve özelleştirmek de elbette ki mümkündür. Bu yürüyüşü 1 haftada bitirenler olduğu gibi, 20 güne yayanlar da bulunmaktadır. Hele kendiniz tur olmadan yapacaksanız, istediğiniz ve kendinizi rahat ettiğiniz sürede ve kalmak istediğiniz yerlerde kalarak kafanıza göre yapabilirsiniz. Bazı turlarda Pheriche yerine Tengboche’de kalınmaktadır. Yükseklikleri hemen hemen aynı bu iki köy arasında çok büyük fark yoktur. Pheriche tam yol üzerindedir, Tengboche ise biraz daha yolun dışında, Chukkung vadisi tarafında kalır. İkisinin de farklı, güzel manzaraları vardır. Giderken bir tanesinde, dönüşte diğerinde kalmak daha mantıklı olabilir.

Başkent Katmandu ile yürüyüş bölgesi mesafesi.

Yürüyüşün başladığı Lukla kasabasına Katmandu’dan kalkan minik pırpır uçaklarla ulaşılmaktadır. Lukla Havalimanı Dünya’daki en tehlikeli havalimanlarından biridir. Yapısal olarak da çok ilginçtir. Sadece 450 metre ile Dünya’nın en kısa pistlerinden birine sahiptir ve diğer havalimanlarının aksine düz değil vadiye doğru eğimli bir piste sahiptir. Uçağınız tabiri caizse bu eğimli piste kontrollü bir şekilde düşerek iner. Kalkarken de pist kısa olduğu için yokuştan aşağı hızlanarak vadiye doğru kalkar. Tüm yürüyüşün en tehlikeli kısmı sanırım bu uçuştur. 2 kez Everest olmak üzere bölgedeki diğer 8.000 metrelik dağlara tırmanan Milli dağcımız Tunç Fındık bile bu tırmanışların en zor kısmının Lukla’ya uçak olduğunu söylemiştir. Havada olmaktan pek hoşlanmayanlar için gergin bir yarım saatlik uçuş olabilir. Fakat bu yürüyüşü yapmanın uçmaktan başka alternatifi yoktur. Aslında var, fakat karayolu ile Lukla’ya varmak çok uzun bir cip yolculuğunu takiben, birkaç gün daha zorlu bölgelerde yürüyerek mümkün olabilmektedir. Everest’e ilk tırmananlar da tabii ki o zamanlar havalimanı olmadığı için bu şekilde Lukla’ya ulaşmışlardır.

Lukla'nın meşhur eğimli pisti. Uçaklar aşağı vadiye doğru tabiri caizse uçağı yokuştan vurdurup uçarlar

Bu uçuşu yapmak istemiyorsanız ve paranız da varsa yine Katmandu’dan kalkan helikopterlerle de buraya gelmek mümkündür. Helikopterle yolculuk dikey kalkış ve iniş yapabildiği için uçaktan daha güvenlidir fakat bu uçuş size hayli pahalıya patlar. Fakat azımsanmayacak ölçüde bir insan grubu da bölgeye gelmek için bu helikopterleri kullanmaktadır.


Lukla uçuşları vadinin ve bölgenin çok değişken havası nedeniyle genellikle tarife saatlerine uygun olarak çalışmazlar. Örneğin Katmandu’ya gidip de 1 hafta bekledikten sonra bile Lukla’ya hiç uçamadan dönenler mevcuttur. Diğer taraftan yürüyüşü tamamlayıp uçuşlar durduğu için Lukla’da günlerce mahsur kalanlar ya da beklemekten sıkılıp çok eziyetli yürüyüş+cip yöntemini seçmek zorunda kalanlar da olabilmektedir.


Uçuşlar kapandıktan sonra yeniden açıldığında o gün sizin uçuşunuz olsa bile öncelik daha önceden bekleyenlere verilir. Yani siz başka günlerdeki uçuşların kapanmasından dolayı da gününde uçamayabilirsiniz. Bu nedenle Katmandu gidiş-dönüş uçaklarınızı mutlaka opsiyonlu ve değiştirilebilir almak gerekir. Ayrıca gecikmelere karşı birkaç gün opsiyon bırakmakta da fayda var. Biz çok şanslıydık ve gidişte tam saatinde kalktı, dönüşte de sadece yarım gün gecikmeli geldik.

Katmandu-Lukla uçuşunu yaptığımız pırpır uçaktan bir kare. Oldukça samimi bir ev ortamı var. Pilotu da hemen önünüzde görebiliyorsunuz.

6) Yürüyüş zor mu, herkes yapabilir mi?


Everest Ana Kamp yürüyüşü başlangıç Lukla’dan son ulaşılan nokta olan Everest Ana Kampı’na kadar belirgin bir patikayı takip eden ve yürüyüş rotası veya zemini olarak ekstra bir zorluk içermeyen, manzaralı bir yürüyüşten ibarettir. Patikalar oldukça geniş, belirgin ve sağlam zeminlidir. Başlangıçtan itibaren yaklaşık 3.000 metre irtifa alınacağı için genelde her gün yükselen bir patika izlenir. Patikanın eğimi genelde düşük olmakla beraber, yer yer bazı noktalarda dikleşir. Belli geçitlere ulaşmak için zig-zag şeklinde dikleşen patikayı yürümek gerekir. Örneğin Namche Bazaar’a ya da Tengboche’ye ulaşan patikanın son kısımları hayli dik ve biraz yorucudur. Keza yüksek geçitlerden biri olan Thukla Geçidi’ne ulaşmak da biraz dik ve yorucu olabilir.

Everest'te hayatını kaybedenler için anıt mezarların olduğu Thukla Geçidi (4.830 m). Bu geçide ulaşmak yürüyüşteki zorlu parkurlardan bir tanesi.

Gidiş-geliş yaklaşık 130 Km’dir ve her gün ortalama 15 km ve 4-8 saat arası yürünür. Arada dinlenme günleri ile beraber daha yavaş bir çıkış, çıkıştan çok daha uzun yürünen, çok daha hızlı bir iniş peridoyu vardır.


Hemen hemen her gün yapılan yürüyüş özellikle çıkışta irtifanın da etkisiyle biraz yorucu olabilir. Fakat bu rotayı bitiren herkesin az veya çok yorulduğu bir gerçektir. Bunu bu kadar özel yapan şeylerden bir tanesi de bu cesareti ve dirayeti gösterebilmektedir. Her ödülün karşısında bir acı vardır (no pain no gain).


Fakat belli bir doğa yürüyüşü geçmişi olan, fit, antrenmanlı ve sağlıklı her birey bu yürüyüşü tamamlayabilir. Biz yürüyüş boyunca 10 yaşındaki çocuktan 80 yaşındaki teyzelere kadar her çeşit insan gördük. Bu kadar insan yapabiliyorsa siz de yapabilirsiniz. Yürüyüşü hafife almayın ama gözünüzde de büyütmeyin. Zorluklarını bilmek başarmanın anahtarıdır.


Peki kendi başına çok da zor olmayan bu yürüyüşte karşılaşabileceğiniz zorluklar neler olabilir?

Gorak Shep'e giden son düzlük. Artık yürüyüşteki nihai durağa çok yakınız. Karşıda muhteşem dağlardan bir tanesi. Pumori (7.161 m)

Khumbu Vadisi’nin havası çok kurudur ve gece gündüz sıcaklık farkı çok fazladır. Gündüz cayır cayır yanarken gece sıcaklık 5-10 dereceye kadar düşer. Yüksekliğin de etkisiyle bu bölgeye has Khumbu Öksürüğü (Khumbu Cough) denen kuru bir öksürük size illet olur. Ne yapsanız geçmez. Kısa kısa, kesik kesik kuru bir öksürüktür. Aşağıya Katmandu’ya indiğinizde kendiliğinden geçer. Biz daha önce bu durumu biliyorduk ve bilmemize rağmen bu öksürüğe yakalandık. Ciddi bir sağlık sorununa yol açmaz ancak rahatsız edici olabilir. Bu nedenle boğazı ve ciğerleri nemlendirmek gerekir. Bunun için bir takım fısfıslar ve Viks benzeri nefes açıcılar kullanılabilir. Bölgede herkesin sattığı mucize formül Tiger Balm da bunun için kullanılabilir. Ayrıca akşam kaldığınız yerlerde sıcak nane ve zencefil çayı içmek de iyi gelir.


Diğer taraftan bu sıcaklık farkı nedeniyle soğuk algınlığı da ortaya çıkabilir. Bu nedenle yürüyüşlerde dinlenirken sırtınızı rüzgardan koruyun, montunuzu giyin.


Nepal’de genelde yemekler vejetaryendir. Zaten Budist inancına göre inek yenmez. Yine yabani hayvanları avlamak da günahtır. Et olarak yaygınca domuz eti bulunur. Tüm vadi boyunca kalacağınız yerler, medeniyetten çok uzak, araç yolu vb. olmayan her şeyin sırtta insanlar tarafından taşındığı yerler olacağından, taze yeme içme olanağı pek yoktur. Bölgedeki bir çok köyde şebeke elektriği bile yok. Bu nedenle yürüyüş boyunca genelde patatesli yumurta, makarna, pizza, momo (mantı benzeri bir yerel yiyecek) ya da geleneksel yemekleri olan dal bhat (yağsız tuzsuz pilav ve yeşil mercimek) yiyeceksiniz. Bir süre sonra her gün aynı şeyi yemekten bıkıyorsunuz, canınız başka şeyler istiyor ama yok. Ayrıca menüler protein açısından çok zengin olmadığından bir miktar kas kaybına uğruyor ve kilo kaybediyorsunuz. Biraz bitkinlik yaratabilen bir durum. Bu nedenle yanınızda her gün bir tane yiyebileceğiniz adette protein barlardan getirmenizde fayda var.

Geleneksel Nepal yemeklerinden biri olan momo.

7) Yüksek irtifa etkileri nelerdir? Nasıl başa çıkılır?


Yukarıda saydıklarımız bir şekilde başa çıkılabilir, üstesinden gelinebilir ve benzer yürüyüşlerin çoğunda karşılaşabileceğiniz durumlardır ve yürüyüşü tamamlamanıza engel olmayabilir. Fakat bir nokta var ki bu yürüyüşü tamamlayamamanıza ve geri dönmenize sebep olabilir. O da “yüksek irtifa” etkisidir. Bununla ilgili detaylı bilgiyi de “Yüksek irtifa yazımız” da vermeye çalıştık. Yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Yüksek irtifayla başa çıkmak da mümkündür.


8) Yürüyüş için yanıma ne almalıyım? Hangi malzemeler gerekli?


Yürüyüş boyunca toplam 3.000 metre irtifa alınacağı için, yükseldikçe iklimin ve bitki örtüsünün değiştiğine tanık olacaksınız. Değişen ortama bağlı olarak tişört ve şort ile başladığınız yürüyüşünüzü polar, mont ve bere ile bitireceksiniz. Bu nedenle her mevsime uygun kıyafetin yanınızda olması gerekiyor.

  • Büyük çanta veya duffelbag (kendiniz taşıyacaksanız mutlaka 45-50 lt sırt çantası, turla gidiyorsanız ya da şerpa taşıyıcı yardımı alacaksanız bir duffelbag daha faydalı olur. Bazı tur firmaları size duffelbag de hediye edeceklerdir)

  • Günlük yürüyüş çantası (20- 25 lt) ve çanta yağmurluğu. Kendi yükünüzü taşıyorsanız tek büyük bir çanta yeterli olacaktır.

  • Uyku tulumu (geceleri bir miktar soğuk olabilir). Eğer tulumunuz yok ise tur firması size temin edecektir. Eğer yürüyüşü kendiniz yapacaksanız, tulumunuzu götürmenizi tavsiye ederiz.

  • Hızlı kuruyan pantolon ve/veya şort

  • Kısa-Uzun kollu termal iç giysi ya da gömlek, tişört

  • Polar ceket ya da rüzgarlık

  • Anorak veya kaz tüyü ceket

  • Mayo (ne alaka demeyin, her zaman yanınızda olsun :))

  • Su geçirmez ve nefes alabilir ceket-yağmurluk

  • Geniş siperlikli şapka

  • Bandana, Buff

  • Soğuk havalar için bere ya da kalın şapka

  • Polar ya da yün eldivenler

  • Güneş kremi

  • Güneş gözlüğü

  • Yürüyüş çorabı (kalın ve ince)

  • Bileği saran su geçirmez yürüyüş ayakkabısı (patikalar düzgün ve rahat olduğu için normal bir spor ayakkabısı ile bile yürümek mümkün olabilir. Fakat spor ayakkabısı bu tip uzun trekkingler için uygun değildir.)

  • Tozluk (genelde gerekli değildir, ancak yanınızda bulunmasında fayda var)

  • Yürüyüş sopaları (baton)

  • Yedek ayakkabı (akşamları giymek için hem de yırtılma, ıslanma v.b durumlara karşı günlük ayakkabınızdan daha hafif bir spor ya da yürüyüş ayakkabısı)

  • Fotoğraf makinesi, kamera

  • Yedek piller (yedek kalem pil mutlaka alın, yol üzerinde bulmak kolay değil)

  • Kafa lambası

  • Su matarası

  • Kişisel ilaçlar (antibiyotik, ağrı kesici, boğaz pastilleri v.b.) / İlaç ve kozmetik bulmak kolay değil. Bu nedenle ilaç ve hijyen malzemenizi bol miktarda yanınızda götürmeniz iyi olur. Hatta tuvalet kağıdı da götürebilirsiniz.

  • Su arıtma tableti ya da cihazı, kapalı su almayacaksanız yanınızda olsun. Gümüş-iyon, klor ya da son dönemde popüler olan, bizim de şimdilerde kullandığımız Steripen tarzı bir cihaz.

Normal yürüyüş modumuz ve kıyafetlerimiz.

Tüm yürüyüşün en soğuk günü kesinlikle Kala Pattar Tepesi'ne çıkıldığı gün. Hem tüm yürüyüşün en yüksek noktasına çıkıyorsunuz hem de sabah çok erken gidiyorsunuz. Bu nedenle hayli soğuk. Burada polar, ceket, eldiven, bere v.s. mutlaka yanınıza alın. (En arkadaki yüksek zirve Everest Dağı)

9) Hangi mevsimde gidilmeli?


Nepal'in en ideal mevsimi ve hatta Everest'e zirve tırmanışlarının yapıldığı dönem Mart, Nisan ve Mayıs aylarıdır. Bu aylarda iyi ve kararlı bir hava aralığı bulmak daha olasıdır. Yine ana kamp yürüyüşü için en ideal mevsim de bu dönemdir. Fakat bu dönem, dağın pik sezonu olarak adlandırılan en yoğun sezonudur. Tırmanışçıların yoğun olduğu bu dönemde bir de yoğun bir yürüyüşçü popülasyonu vardır. Buna bağlı olarak, yürüyüş yollarında kalabalık, tea house'larda yer bulma sorunu ve tur fiyatlarında da belli bir artış gözlemlenir.


Diğer bir ideal sezon da sonbahar dönemi olan ekim-kasım dönemidir. Bu dönemde de genellikle yağışın olmadığı iyi ve kararlı bir hava hakimdir. Haziran başından Eylül başlarına kadar ise en kötü dönem olan muson dönemidir. Bu dönemde sürekli ve aşırı sağanak yağışlar görülür. Bu mevsim tabii ki en az insanın bulunduğu, sezon dışı dönemdir ve genellikle daha ucuzdur fakat bu dönemde gidilmesini hiç tavsiye etmeyiz. Muson dönemi alçaklara sürekli yağan yağmur, yükseklerde kar fırtınaları ve tipiye dönüşür. Hatta şiddetli fırtınalar, elektrik fırtınaları ve çığ riskleri hayati tehlikeler yaratabilir. En iyi ihtimalle hava sürekli kapalı olacağından hiç bir manzara göremeden geri gelirsiniz.


Kış dönemi ise aşırı soğuk ve karlı olacaktır. Bizce en ideal mevsim Ekim-Kasım aylarıdır. Hatta kasım ayında daha az kalabalık olacağından tavsiye ederiz.


Aşağıdaki tablolardan da sıcaklık ve yağış değerlerine bakılacak olursa Haziran-Eylül arası sıcaklıkların yükseldiği ancak buna bağlı olarak da yağış miktarının da dramatik olarak arttığı gözlemlenmektedir.


Muson dönemi, aşırı yağışlar sebebiyle sık sık sel ve toprak kayması felaketleri görülmektedir. Her yıl Hindistan, Nepal, Pakistan ya da Güneydoğu Asya ülkelerinde az gelişmişlik, altyapı yetersizliği, çarpık kentleşme, kalitesiz yol ve yapılar vb. sebeplerle binlerce kişi bu sel ve toprak kaymalarında hayatını kaybetmektedir. Bu nedenle Muson döneminde Nepal ve diğer muson ülkelerine gidilmesini tavsiye etmeyiz.

Kaynak: www.holiday-weather.com

Kaynak: www.holiday-weather.com

Kaynak: www.holiday-weather.com

10) Kendi başınıza gitmek mi? Rehberli bir tura dahil olmak mı?


Bu tamamen kişisel bir tercihtir. Bazı kişiler, kalabalık gruplardan hoşlanmazlar, turda uymaları gereken katı program ya da sabah kalkış, mola veriş ya da yemek saatlerinin başkaları tarafından ayarlanmasını sevmezler. Bazıları ise, özellikle kısa süreli tatile çıkan beyaz yakalılar, bütün yıl bekledikleri ve güç bela çıkabildikleri bu tatillerinin beklenmeyen sürprizlerle heba olmasından çekinerek riske girmezler ve bir paket tur satın alırlar. Ya da kişisel tercih olarak kalabalık gruplarla sosyalleşmeyi isteyebilirler; her gün için nereye gidilir, nerede kalınır vb. organizasyonları yapmak da yorucu olabilir. Her şeyden bağımsız bütçe ile ilgili olarak da tercih değişebilir. Bir sonraki başlıkta da açıklamaya çalıştığımız gibi turla ya da tursuz gitmek arasında neredeyse yarı yarıya maliyet farkı vardır.


Genellikle biz de bu birinci gruba yani tursuz gezmeyi sevenler grubuna üyeyiz. Fakat Everest Ana Kamp yürüyüşünü bir de Island Peak tırmanışıyla taçlandırmak istediğimizden ve dağa rehber eşliğinde çıkmak istediğimizden kapsamlı bir paket tur satın aldık. Bunun için bir arkadaşımızın da tavsiyesiyle yerel bir acenteyle irtibata geçip, sıkı pazarlık sonrası çok uygun bir fiyata anlaştık. Kendimiz gitsek de bundan ucuza olmazdı muhtemelen. Ayrıca tur bize özeldi yani ben ve Selda dışında başka kimse yoktu. Bu da tamamen kafamıza göre sanki kendimiz gitmişiz gibi serbest olabilmemize olanak sağladı.

yürüyüşü kendiniz yapacaksanız önceden hazırlanmakta fayda var.

Tursuz yapmanın avantajları;

· Tamamen özgürsünüz! Ne zaman kalkacağınıza, nerede konaklayacağınıza, hangi tempoda yürüyeceğinize siz karar verirsiniz.

· Çok daha düşük maliyete bu yürüyüşü gerçekleştirebilirsiniz.


Tursuz yapmanın dezavantajları;

· Tek başınıza yürüyorsanız uzun yürüyüşlerde sıkılabilirsiniz. Sizin gibi yalnız yürüyen biri ile tanışıp, yol arkadaşlığı yapabilirsiniz.

· Tüm organizasyonu sizin yapmanız gerekir. Tüm gün yürüyüp bir köye vardıktan sonra tea house’larda yer olmadığını öğrenmek yıkıcı olsa gerek.

· Yanınızda bölge, etraftaki dağlar, kültür vb. hakkında hemen soru sorup bilgi alabileceğiniz kimse olmayacaktır. Bölgeyi önceden biraz çalışıp gitmekte yarar var.

· Şerpa taşıyıcınız olmayacaksa tüm yükünüzü kendinizin taşıması gerekecektir.


Turla yapmanın avantajları;

· Hiç bir organizasyonla uğraşmazsınız . Kalacak yer, uçak bileti, taşıyıcılar vb. hepsini tur firması ayarlar. Siz sadece yürüyüşe ve manzaralara odaklanırsınız.

· Yanınızda sürekli bir yerel rehber olacağından, yürüyüş esnasında bölge ile ilgili aklınıza takılan, merak ettiğiniz bir konu olursa direkt ona sorabilme imkanınız olur.

· Rehberiniz olacağından yanlış gitme, kaybolma gibi durumlar meydana gelmez. (Gerçi rota çok belirgin kaybolmak da pek mümkün değil)

· Çantalarınızı şerpalar taşıyacağından, sadece küçük günlük çantayla yürürsünüz ve yürüyüş bir nebze olsun kolaylaşır.


Turla yapmanın dezavantajları;

· Maliyet iki katına çıkar.

· Kafanıza göre takılamazsınız. Rehberin belirlediği yerlerde konaklar, onu söylediği yerlerde mola verir, belirlenen saatte kalkıp yola düşersiniz.

· Grubunuz kalabalıksa, yürüyüş temposu, mola isteği, geç kalmalar vb. sebeplerle darlanabilirsiniz. Ya da gruptaki bir kişi ile çok iyi geçinemeyebilirsiniz. Bunlar canınızı sıkabilir.

· Tam turist olursunuz. Köylülerle ya da yerel halkla tam kaynaşamazsınız. Sonuçta herkes sizi turist olarak görür. Hep turistik yerlere gidersiniz, turistik yerlerde yiyip içersiniz, turistik yerlerden alışveriş yaparsınız.


11) Everest Ana Kamp yürüyüşü ne kadara mal olur?


Tabii ki bu soruya cevap verebilmek çok kolay değildir. Herkesin seyahat, konfor anlayışı, buna bağlı olarak da ayıracağı bütçe farklıdır. Direkt helikopterle gelinen ve lüks lodge'larda konaklanarak yapılan turlar da var, sırt çantalı gezginlerin yaptığı çok daha düşük bütçeli olanlar da. Fakat, ortalama bir tur ve tura ilave giderler (lüks tüketim olmadan) şu şekilde özetlenebilir.

Sagarmatha (Everest) Milli Parkı girişi.

15 günlük tur fiyatları 1.200-2.000 USD arasındadır (5.000 USD’ye de turlar vardır, 900 USD’ye yapacağını iddia eden de. Bu tip aşırı uçlardaki fiyatları ortalamanın dışında tuttuk.) Bu tura Katmandu-Lukla uçuşu, tüm konaklamalar, şerpa taşıyıcılar, milli park girişi ve 3 öğün yemek dahildir. Ayrıca yürüyüş esnasında kapalı su tüketilmesi tavsiye edilir ve suyun fiyatı da irtifa arttıkça pahalılaşır. Bunun için de günlük 4 usd ayrılabilir. Tur sonunda zorunlu olmasa da bahşiş vermek bir gelenektir ve bu beklenir. Ortalama 100 USD de bahşiş olarak verilir. Toparlayıp listelersek;

  • Tur ortalama 1400 USD (Ana kamp yürüyüşü sırasındaki tüm giderler ile birlikte, Katmandu’da 2 gece konaklama, kahvaltı, havalimanı transfer, Katmandu-Lukla uçuşu dahil)

  • Su (1,5 lt su başlangıçta 1 USD – Gorak Shep’te 4 USD) / Toplam yaklaşık 60 USD denebilir.

  • Bahşiş 100 USD

  • Vize 50 USD

  • TR'den Katmandu uçuş 700 USD (minimum – Air Arabia ile) - THY ile 1.000 USD civarı

  • Yürüyüş boyunca kalınan tea houselarda genellikle elektrik, şarj, priz, internet ve sıcak duş ücretlidir. Bunun için de bir 25 USD ayrılabilir.

  • Katmandu’daki 2 günlük öğle ve akşam yemekleri için 30 USD

  • Keyfinize göre eğlence, içecek, telefon, çamaşırhane, alışveriş vb. giderler. Bu kısmı tamamen size bağlıdır. (kesinlikle alışveriş yapmadan dönemeyeceksiniz :))

Yani ortalama bir tur ile gidildiğinde 15 günlük Everest Ana Kamp yürüyüş turunun toplam maliyeti: 2.400 USD civarında (160 USD/gün) olacaktır.


Yukarıdaki maliyet ortalama bir tur firmasıyla gidilen paket tur fiyatıdır. Daha ucuza ya da çok daha pahalıya da turlar bulunur. Bunlardan bazılarının standardı gerçekten yüksektir (helikopterle taşıma sağlanır, vadideki tea hose’lar yerine daha lüks lodge’larda kalınır, rehberlerin İngilizcesi çok iyidir ya da direkt buraya yerleşmiş Avrupalılardır. Orada burada atıştırmalıklar, çay kahve hizmeti vb. ile tur fiyatını hayli şişirirler fakat bir çoğu da boşuna fazla fiyat ister. Bunların diğer turlardan hiç farkı yoktur aslında. Sadece ünlü olması, ofisinin şatafatlı, çalışanlarının Avrupalı olması gibi gereksiz sebeplerle fazla pahalıdır. Mutlaka tur alırken pazarlık yapın ve içeriğini, kalınacak yerleri, dahil- hariç durumları detaylı sorun ve karşılaştırın. Genelde kıyıda köşede, arka sokakta kalmış firmalardan aynı turlar daha uygun fiyatlara satın alınabilir. Çok çok ucuz olan turlara da pek güvenmeyin. İyice araştırın, kapsamı sorun, teyit edin, mümkünse yazılı içerik dokumanı (itiner) isteyin ve önceden para vermeyin!

Bir teahouse'un yemek ve ortak alan bölümü. Genelde buna benzer yerlerde konaklama yapılıyor.

Herhangi bir tura katılmadan kendiniz de bu yürüyüşü tabii ki yapabilirsiniz. Bu şekilde maliyetiniz çok daha düşük olacaktır ancak tüm organizasyonu, park girişlerini, kalınacak yerleri kendinizin ayarlaması gerekecektir. Taşınacak yükünüz varsa şerpaları da ayarlamanız gerekir. Fakat genelde sırt çantalı gezenin sadece bir sırt çantası olur ve onu da kendi taşır :)


Bu şekilde maliyetler ortalama şöyle olacaktır;

  • Katmandu – Lukla uçuşu (Yaklaşık 200 USD)

  • Konaklama toplam yaklaşık 150 USD. Yürüyüş boyunca 3 USD’den başlayan konaklama yükseldikçe artacaktır. Katmandu’da da Thamel Bölgesi'nde ortalama bir otel 30-50 USD’dir (iki kişi için).

  • Su (1,5 lt su başlangıçta 1 USD – Gorak Shep’te 4 USD) / Toplam yaklaşık 60 USD denebilir.

  • Yemekler (yürüyüşte öğün başı 3 USD alır isek) 110 USD (Yemekleri de konaklamayı yaptığınız yerde yer iseniz kişi başı 1 USD ya da konaklama ücretsiz olabilir. Yemek ücretini verip konaklama için bir şey ödemeyebilirsiniz. Pazarlık yapın)

  • Milli park giriş ücreti 50 USD

  • Vize 50 USD

  • Türkiye'den Katmandu'ya uçuş 700 USD (minimum – Air Arabia ile) - THY ile 1.000 USD civarı

  • Yürüyüş boyunca kalınan tea houselarda genellikle elektrik, şarj, priz, internet ve sıcak duş ücretlidir. Bunun için de bir 25 USD ayrılabilir.

  • Katmandu’daki 2 günlük öğle ve akşam yemekleri için 30 USD


Tur olmadan gidip, kendi çantamızı taşır isek ve herhangi bir rehberlik hizmeti almaz isek: 15 günlük Everest Ana Kamp yürüyüş turunun toplam maliyeti: 1.375 USD civarında (92 USD/gün) olacaktır.


Rehberlik ve şerpa taşıyıcıların ücreti de yaklaşık 450 USD’dir. Bahşişi de eklersek tur ile aynı fiyata geldiği görülecektir.


Kendi başınıza yaptığınız yürüyüşün maliyeti, uçak yerine cip+yürüyüş metodu kullanmak ve suyu satın almak yerine tablet, arıtıcı vb. yardımı ile arıtarak tüketmek şeklinde bir 200 USD civarında daha ucuzlatılabilir.


Yürüyüş boyunca bir kamp yeri yoktur. Bu nedenle çadırınızı götürseniz dahi muhtemelen kuracak yer bulmakta zorlanacaksınız. Köylerdeki tea house’ların bahçesine ya da herhangi bir köy evi sahibinden rica ederek çadır kurmanız mümkün olabilir. Fakat zaten yemek yerseniz tea house’larda kalmanın maliyeti de çok cüzi olduğundan o irtifaya çadır taşıyıp eziyet çekmeye de değmeyecektir bizce.

Konakladığımız bir teahouse'un odası. Benzer odalarda kalınıyor. Gerçi bu kaldığımız en kötü odalardan biriydi. Genelde daha temiz ve ferah yerlerde kaldık.

Biz Nepal’e gittiğimizde halen kurumsal hayatlarımızda çalışıyor durumdaydık ve güç bela izin alıp, bayram seyran birleştirip gitmiştik. Ayrıca ana kamp yürüyüşü sonrası da Island Peak tırmanışına devam ettik. (Tırmanış yazımızı da buradan okuyabilirsiniz). Bu nedenle yürüyüş, dağ vb. hepsini bir paket olarak satın aldık. Zaten dağ için malzeme kirası, rehber ücreti, dağa tırmanış izni derken aynı hesaba gelecekti. Ortalamaya vurduğumuzda aslında ana kamp yürüyüşü bizim kendi yapacağımızdan bile daha ucuza gelmiş olabilir.


12) Yürüyüş ipuçları ve ilave bilgiler

  • Musluktan su içmeyin. Hatta bizi Katmandu’da diş bile fırçalamayın, duşta ağzınıza su kaçırmayın diye uyardılar.

  • Havalimanında çektirmek mümkün ama yine de vize için yanınıza iki vesikalık fotoğraf alın.

  • Yanınızda ıslak mendil, tuvalet kağıdı, ped vb. hijyen malzemeleri bulunsun.

  • İlaç (ağrı kesici, ishal giderici vb.) ve ihtiyacınız olan medikal malzemeleri de yanınızda götürün.

  • Atıştırmalık ya da kahvaltılık, kolay bozulmayan bir şeyler götürebilirsiniz. Biz helva ve kaşar peyniri götürmüştük ve kahvaltımızı bayağı çeşitlendirmişti. Ayrıca protein barlardan da yanınıza almanızda fayda var.

  • Kapalı su almayıp tasarruf etmek istiyorsanız yanınızda su arıtıcı tablet ya da ekipman bulunsun. Kaynatmak da her zaman çözüm olmayabilir.

  • Khumbu öksürüğü için boğazı nemlendiren bir fıs fıs iş görebilir. En kötü ihtimalle Katmandu’ya iner inmez her yerde göreceğiniz mucizevi Tiger Balm kreminden edinin.

  • Ana kamp yürüyüşü boyunca bazı yerlerde döviz bozdurabilirsiniz. Özellikle Namche Bazaar’da çok sayıda döviz bozan yer var. Ancak Katmandu’ya göre çok daha düşük kurdan bozuyorlar. Bu nedenle yetecek kadar paranızı Katmandu’dan bozdurmanızda fayda var.

  • Nepal’de en geçerli yabancı para USD. O nedenle yanınızda götüreceğiniz yabancı para olarak USD götürmenizde fayda var. Fakat katlanmış, tarihi eski, üzeri yazılmış veya boyanmış dolarları (diğer dövizlerde de benzer durum geçerli) bozmuyorlar bilginiz olsun.

  • Katmandu'da her yerde, onlarca dükkanda dağcılık ve yürüyüş malzemeleri, kıyafetler göreceksiniz. Bunların çoğu orijinal değildir. Bazıları orijinal olmasa da gerçekten kaliteli, fakat çoğu kalitesiz. Bu nedenle malzeme alırken dikkatli olun. Ayrıca çok uygun fiyata ikinci el markalı bot, kaz tüyü vb. bulabilirsiniz.

  • Eğer seyahat sonunda evinize döneceksiniz mutlaka yanınızda boş bir valiz götürün. Mutlaka alışveriş yapacaksınız ve geldiğinizden çok daha fazla şeyle geri döneceksiniz.


Namche yerel pazarından bir görüntü.


13) Everest ile ilgili filmler.

  • Everest (2015): Jon Krakauer'in romanından uyarlanan ve 1996 Everest felaketini anlatan en güncel film.

  • Into Thin Air: Death on Everest (1997): Jon Krakauer'in aynı adlı romanından uyarlanan ve 1996 Everest felaketini anlatan ilk film. Yenisine göre daha kötü bir prodüksiyon fakat konu kitaba daha bağlı.

  • The Wildest Dream (2010): 1924 yılında George Mallory ve Andrew Irvine'ın efsanevi ve acıklı tırmanış öyküsünün belgeselvari filmi. Mutlaka izlenmeli.

  • Seven Years in Tibet (1997): Bir tırmanış filmi olmasa da Everest'in Tibet tarafında geçen ve bir dağcının hayatından bir kesit sunan, Brad Pitt'in gençlik yıllarından bir başyapıt.

  • Beyond The Edge (2013): Edmund Hillary ve Tenzing Norgay'in 1953'teki Everest ilk çıkışına dair bir film.

  • The Conquest of Everest (1953): Edmund Hillary ve Tenzing Norgay'in 1953'teki Everest ilk çıkışının belgeseli.

  • Blindsight (2006): 6 görme engelli genç Tibetli'nin Everest bölgesindeki Lakpa-Ri tepesine çıkışlarını anlatan bir belgesel.

  • Sherpa (2015): Everest'teki şerpaların yaşadıklarını, tırmanışçılarla olan ilişkilerini konu alan bir belgesel.

  • Mountain (2017): Himalayalardaki yüksek tırmanışları konu alan bir dağcılık belgeseli.

  • The Climb/ L’ascension (2017): Hiç bir dağcılık tecrübesi olmayan bir gencin Everest'e tırmanış hikayesi.

14) Bizim Everest Ana Kamp yürüyüş güncemiz.

Yazımızı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

2.889 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page